ESKİ YUNAN tapınaklarının aslen çok renkli oldukları bilinen bir gerçektir. Zamanın yıpratıcı etkisi sonucunda bu renklerin hepsi kaybolmuştur.
Eğer bir resim renklerini yitirirse bir sanat eseri olmaktan çıkar. Bu mimari için geçerli değildir. Çünkü yapı sanatı öncelikle biçimle ilgilidir.Mekanın bölünmesi ve biçimlendirilmesini ele alır. Mimaride renk,bir binanın karakterini vurgulamak, onun biçim ve malzemesine dikkati çekmek,onun bölünmelerini daha belirginleştirmek için kullanılır.
Malzeme ve renk arasında açıklanmaz bir bağlantı olduğu açıktır.Rengi bağımsız olarak algılarız.
Yapı malzemelerinin rengi doğa tarafından üretilmek yerine insan tarafından kontrol edilmeye başlandıktan sonra, mimari tasarımda yeni bir adım atılmıştır.
Renkler insanı aldatmak için kullanılmamışlar , daha çok sembol olarak kabul edilmişlerdir.
Renk hala sembolik olarak çeşitli biçimlerde kullanılır. Özel sinyal vve uyarı renkleri: okul ve üniforma renkleri ,kuküplere ve derneklere ait renkler vardır.
Belirli renkler erkekeksi veya kadınsı olarak yakıştırız..
Doğru kullanıldığında renk,bir binanın karakterini ve gözlemcide uyandırması istenen duyguları ifade edebilir
Kullanılan renge göre nesneler büyük ya da ufak, yakın ya da uzak , soüuk ya da sıcak görülebilir . Hataları gizlemek için rengin nasıl kullanılacağını konusunda sayısız kural ve ilke vardır.
Ayrıca neyin aşağıda neyin yukarıda olduğunu vurgulamak için kullanılabileceğini uzun uzadıya tanımlamıştır.
RENK MİMARIN BİR MESAJ VERMEK İÇİN KULLANABİLECEĞİ GÜÇLÜ BİR İFADE ARACI OLABİLİR !..
İnsan gözünün ayırt edebileceği binlerce renk tonu arasında, doğru birleşimde ve şekilde kullanıldığında güzel sayılmayacak çok az renk olacağı tüm sanatçılar tarafından bilinen bir gerçektir. bazı birleşimlerde ise çok çirkin görünmeyecek hiç bir renk yoktur ( bence tartışılır)
-soğuk bir odayı sıcak renkler kullanarak renklendiririsek, o oda da sıcak bir oda algısı yaratabiliriz..
renk çemberi